30 Eylül 2013 Pazartesi

42-CESUR YENİ DÜNYA-ALDOUX HUXLEY-23.09.2013



Cesur Yeni DünyaAldous Huxley'in bir romanı, magnum opus'udurBrave New World romanın özgün adıdır.
Romanın kurgusu Londra'da 26. yüzyılda geçmektedir ve distopik bir atmosfer mevcuttur. Romanda üreme teknolojisiöjenik ve hipnopedi (uykuda öğretim) sayesinde toplum değiştirilmiştir. Aslında tanımlanan dünya bir ütopya olarak da gözükebilir, fakat ironik bir ütopya; zira insanlık sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir; tüm ırkların eşit olduğu ve herkesin mutlak olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. Fakat, ironik biçimde, tüm bu gelişmeler birey için çok önemli olan birçok değerin yok edilmesi, kaldırılması ile başarılmıştır; ailekültürel çeşitliliksanat,edebiyatdin ve felsefe artık yoktur. Ayrıca salt zevki önüne gelenle seks yapmada ve uyuşturucu kullanımında bulan toplum hazcı (hedonistik) bir topluma dönüşmüştür.
Romanın ismi, Shakespeare'in Fırtına isimli eserinden, perde V, sahne I'deki Miranda'nın konuşmasından alınmıştır:
O wonder!
How many goodly creatures are there here!
How beauteous mankind is!
O brave new world,
That has such people in't!
Türkçe çevirisi:
Bu kadar bunca yakışıklı varlık varıp gelmiş buraya
Ne güzel şeymiş meğer insanlık
Böyle dünyalıları olan
Yaşasın bu yaman, bu cesur yeni dünya
Çeviri : Can Yücel

Geçmiş ve Genel Durum[değiştir]

Aldous Huxley romanı 1931'de İngiltere'de yaşarken kaleme aldı. Bu dönemde zaten başarılı bir yazar ve sosyal hicivci olarak tanınmaktaydı. Cesur Yeni Dünya, Huxley'in beşinci romanı ve ilkütopya (veya distopya) denemesidir. Kitap, Yevgeni İvanoviç Zamyatin'in Mıy (Biz) isimli kara ütopyası'ndan oldukça etkilenmiştir (bu kara ütopya George Orwell'in 1984 isimli eserini de etkilemiştir).

Karakterler[değiştir]

Bernard-Marx : Alfa-Artı psikoloğu. Uygarlığın önceden belirlenmiş rollerine seve seve razı olmaları için yetiştirilmiş ve şartlandırılmış modern insanları arasında duygu kavramının farkında olan istisnalardandır. Fakat Marx Londra Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde mutsuzdur. Çünkü fiziksel olarak diğer Alfa-Artılardan farklıdır (neredeyse bir Delta kadar kısadır), bu nedenle de dışlanmaktadır. Hatta yapay kanına fazla alkol konulduğundan bu hale geldiği iddia edilmektedir. Yalnızlık için duyduğu özlem, zorunlu cinsel özgürlüğün bitmek bilmeyen hazlarından duyduğu hoşnutsuzluk, Bernard'ın kaçma duygusunu güçlendirir. Bu yüzden eski, ilkel yaşama biçiminin hala sürdürüldüğü az sayıdaki vahşi ayrı bölgelerinden birine (New Mexico) yapacağı ziyaret derdine çare olmasa da dönerken beraberinde Londra’ya getirdiği ‘Vahşi', teknik uygarlığı farklı bir gözle değerlendirir, onlara neleri kaybettirdiklerini hatırlatır.
John the Savage (Vahşi): Linde ve Thomas’ın oğludur. Yeni Dünya'lı olan Linda, bir gezide New Mexico'da unutluş ve John'a kazara hamile kalmıştır. Vahşi, bulup okuyabildiği tek kitap olan Shakespeare derlemesiyle yaşamını biçimlendirmekte, Dünya'ya ozanca bir algılamayla bakıp, adeta bir sirk maymunu yapılması niyetiyle getirildiği Yeni Dünya’daki saçmalıklara soneler ve oyunlarla karşı durmaya çalışmaktadır. Ama Eski Dünya’da “yabancı veya ten rengi farklı” olduğu için dışlanan, Yeni Dünya’da ise yaşam alanı bulamayan Vahşi'nin dünyası bu ağırlığı taşıyamaz.
Henry Foster: Hatchery’nin yöneticisi ve Lenina’nın partneri.
Lenina Crowne: Beta-Artı Embriyo çalışanı, sarışın ve etine dolgun, John’ın sevdiği kız.
Mustapha Mond: Batı Avrupa Dünya Denetçisi. Diğer insanların mutluluğu uğruna çok sevdiği gerçek bilimden vazgeçmiş insan.
Fanny Crowne: Beta Embriyo çalışanı, Lenina’nın arkadaşı.
Benito Hoover: Lenina’nın Alfa-Artı arkadaşıdır. Bernard’dan hiç hoşlanmaz.
Helmholtz Watson: Alfa-Artı insanı. Duygusal Mühendislik Koleji'nde doçent, Bernard-Marx ve John'ın (Vahşi) güvenip, sırlarını paylaştıkları insan. Bernard gibi o da üretim hatasıdır. Hissetmesi veya cinsellikten kendini soyutlaması antisosyal ve hoşgörülemez aykırı davranışlardır.
Linda: John'un annesidir. Ayrı bölgede mahsur kalmadan önce Londra'da Beta-Eksi bir embriyo işçisidir... Uygar dünyada normal olan davranışları (istediğiyle cinsel ilişkiye girmek vs. - Çünkü "Herkes herkese aittir") nedeniyle vahşi ayrı bölgesinde dışlanmıştır.
Yaşlı Mitsima: John’a Indian’ı ve kilden çömlek yapmayı öğreten kişi.
Popé: Linda'nın ayrı bölgedeki sevgilisi.
Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi: Seri insan üretimi ve eğitiminin yapıldığı merkez. Bokanovski yöntemiyle tek yumurtadan yüze yakın ikiz embriyo oluşturulmakta, bu yüzden dünya nüfusu 2 milyardan fazla olmasına rağmen 10.000 soyadını paylaşmaktadır. Bu merkezde sosyal sınıfları ve görevleri önceden belirlenmiş, neredeyse her türlü hastalığa (yaşlanmaya bile) karşı bağışık insanlar üretilir. Zihinsel hiyerarşik bir sosyal kast sistemi vardır. İnsanlar, Alfa-Artı entellektüellerden Epsilon-Eksi yarı moronlara kadar sıralanır. Yine aynı merkezde Pavlov tarzı şartlandırmayla herkes kasttaki yerini, ait olduğu sınıfı ve yapmak zorunda olduğu işi sevmeye, bireyselliğe değil topluma önem vermeye ve sürekli tüketmeye şartlandırılır. Cesur Yeni Dünya'nın mutlu ve istikrarlı insanları oluşturulur.

Kitaptaki Karakterlerin İsim Kökenleri

  1. Bernard Marx, George Bernard Shaw ve Karl Marx
  2. Lenina Crowne, Vladimir Lenin
  3. Fanny Crowne, Fanny Kaplan, Lenin'i öldürmek için başarısız bir suikast girişimi düzenleyen kişi.
  4. Polly Trotsky, Lev Troçki
  5. Benito Hoover, Benito MussoliniHerbert Hoover
  6. Helmholtz Watson, Hermann von HelmholtzJohn B. Watson
  7. Darwin Bonaparte, Napoleon BonaparteCharles Darwin
  8. Herbert Bakunin, Herbert SpencerMikhail Bakunin
  9. Mustapha Mond, Mustafa Kemal AtatürkSir Alfred Mond
  10. Primo Mellon, Miguel Primo de RiveraAndrew Mellon
  11. Sarojini Engels, Friedrich EngelsSarojini Naidu
  12. Fifi Bradlaugh, Charles Bradlaugh
  13. Joanna Diesel, Rudolf Diesel
  14. Jean-Jacques Habibullah, Jean-Jacques RousseauHabibullah Khan

6 Eylül 2013 Cuma

41-SOFİNİN DÜNYASI-JOSTEIN GAARDER-16.09.2013

Sofie bir gün posta kutusunda "Kimsin sen ?" yazılı bir kart bulur ve bundan hareketle felsefe tarihinde yanıtlanmış tüm sorulara cevap bulur. Romanın sonunda aslında Lübnan'daki bir BM taburunda görevli olan bir binbaşının kızına doğum günü hediyesi olarak yazdığı bir romanın parçası olmasını anlamasıyla biter.
Jostein Gaarder'in felsefe alanında yazdığı bu kitap insanı kendi içine çekerek edebiyat tarihinde hakkı olan yeri almaktadır. Roman içinde roman denilebilecek, her yaştan insanı kendi içine çekebilecek türden bir başyapıt.mistik tarihin felsefe taşı...

Romandaki Başlıca Karakterler

  • Sofie Amundsen = 15 yaşındaki normal bir kız çocuğu.
  • Alberto Knox= Sofie'nin felsefe öğretmeni.
  • Helene Amundsen=Sofie'nin annesi
  • Jorunn = Sofie'nin okul arkadaşı.
  • Hilde Møller Knag = Alberto Knag'un kızı.
  • Binbaşı Albert Knag= BM taburunda binbaşı.
Filme Uyarlanması:
Aynı zamanda daha sonradan romanına sadık kalınılarak filmi çekilmiştir.

4 Eylül 2013 Çarşamba

40-AĞIR ROMAN- METİN KAÇAN 04.09.2013



Metin Kaçan ‘ Ağır Roman’ da kendi fantezisinin mitolojik ve masalsı olanaklarına başvurarak yeni bir evren yaratıyor. Bir büyük kent ‘cangıl’ ıdır bu evren. Bir kültür metropolülnde yaşamlarına karşılık, o kültürle iletişim kuramayan, sistemdeki çürümüşlüğün ürünü bir toplum kesimindeki insanların evrenidir bu; pezoların, kevaşelerin, yengeç heriflerin, malbuçların, zarboların dünyası… Bu dünyanın odağında ise, içinde bulunduğu koşulları şiddet aracılığıyla pretosto eden ya da uyuşturucu yoluyla düş dünyasına sığınan bir ‘olum Don Kişot’ u yaşamaktadır. Türk edebiyatının bugüne dek ortaya çıkardığı en etkileyici insan portrelerinden biridir Gıli Gıli Salih. Bu ürkün çolduğu kadar büyüleyici dünyanın en çarpıcı özelliği ise, alışılmış kalıpları yıkan olağandışı özgünlükteki ‘dil’idir. Dolapdere’nin bıçkın argosunu fantastik öğeyle bütünleştiren, yeni türetilmiş sözcükler/deyişlerle oluşturulmuş bu farklı dil aracılığıyla, ‘sarkastik ironi’den ‘groteks’ e, oradan da ‘kitsch’ e uzanan provokatif bir imgeler dünyası yaratıyor Metin Kaçan metninde. İçinde kanlı canlı sözcüklerin neredeyse somutlaştığı; dilden insanlar, dilden uzamlar içeren gerçek bir sanat ürünüdür ‘Ağır Roman’